21 Ağustos 2007 Salı

24

Sert ama yakışıklı bir ajan dünyayı kaç kez kurtarabilir? Şimdilik beş kere... Neyse ki, arkası da geliyor. Joel Surnow ve Robert Cochran’ın yarattığı televizyonun en yenilikçi ve heyecan verici yapımlarından 24, beşinci sezonda da eşsiz ve öncü tarzını sürdürecek. Her bölüm gerçek zamanda bir saati işleyecek ve bütün sezon bir gün içinde yer alacak. Bir kez daha izleyici, birçok karakteri asla unutamayacakları bir günde takip edebilecek.

Dördüncü sezonun finalinde, Emmy ödüllü Kiefer Sutherland'in canlandırdığı Jack’i müşkül bir durumda bırakmıştık. Çinliler onu büyükelçilikteki ölüm olayından sorumlu tutuyordu, Çin hükümeti mahkemeye çıkartılması için Jack’in kendilerine verilmesini talep etmişti. Başkan Palmer onu, karşı karşıya olduğu tehlike konusunda uyardı. Tony, Michelle ve Chloe de, Gizli Servis’in ona kurduğu tuzaktan kaçmasına yardım ettiler. Jack’in yaşayabilmesi için, herkesin onun ölmüş olduğuna inanması gerekiyordu. Hayatı tamamen değişecekti.

Beşinci sezonun başında, dördüncü sezondan bir buçuk yıl sonra Jack Güneydoğu California’daki bir ailenin yanında, takma isimle yaşıyor. Bir petrol kuyusunda çalışıyor. Ama televizyonda bir haber görüyor, sonra bir telefon geliyor ve Jack’in hayatı yeniden rayına oturuyor, ya da yolundan çıkıyor. O bir kez daha sabık CTU ajanı, dünyayı (en azından, ABD’yi) defalarca kurtarmış olan adam. Komplocuları, içten vuran casusları, hain yabancıları ile dört dörtlük bir 24 günü daha bizi bekliyor.

(bkz. 24@itüsözlük)
(bkz. 24@eksisozluk)

Hiç yorum yok: